Saçın yapım maddesi olan keratin, bir amino asit zinciri, yani proteindir. Keratini oluşturan polipeptid zincirleri bir sülfür bağı ile birbirlerine bağlanır. Bu bağlar küçük iplikçikler şeklindedir. Bu iplikçikler birleşerek büyür ve bir arada istiflenerek bir hücreyi oluştururlar.

 

Saç, birbirine sülfür köprüleri ile bağlanmış keratin molekülleridir. Saçtaki herhangi bir değişiklik yapılırsa aradaki bu sülfür bağları kırılır. Saçın mesela perma ile dalgalandırılması, bu gözle görülemeyen bağların değişikliğe uğramasından ibarettir.

 

Keratini tanımlamak için yaptığımız tüm bu açıklamalar aslında tek bir “saç” hücresini tanımlamak içindir. Tek bir saç teli bu hücrelerin yığılmasıyla oluşur. Saçlar esnektir. Bunun sebebi keratini oluşturan hidrojen bağlarıdır. Esnek hidrojen bağlarının sağladığı bu özellikle saçlar hareket eder ve kolay kolay kopmaz. Keratin molekülleri farklı bir kimyasal bağ ile bağlansaydı, son derece sert saçlara sahip olurduk. Şekil alan, rahat hareket edebilen saçlarımız yerine belki de kafamızda bir tahta kadar sert bir ağırlık taşıyor olacaktık. Ancak hidrojen bağları sayesinde hiçbir zaman böyle bir durum söz konusu olmaz.

 

Saçların esnemesi sırasında, molekülleri bir arada tutan sülfür bağları herhangi bir zarar görmez. Bu sebeple ne şekil alırsa alsın ve ne kadar esnerse esnesin saçlar rahatlıkla geri, eski hallerine dönebilirler.

Saç renginin açılması genellikle saça rengini veren bileşiklerin bozulmasıyla gerçekleştirilir. Buda moleküllerin oksitlenmesini sağlayan hidrojen peroksit gibi seyreltilmiş çözeltilerle gerçekleştirilir. Hidrojen peroksit ile saç rengi açıldığında daha fazla miktarda sülfür köprüsü oluşur.

 

Saçın açılma işlemi sonrasında daha kırılgan olmasının ve esnekliğini yitirmesinin nedeni budur.

Saçın parlaklığı da saçın ışığı yansıtabilme yeteneğiyle ilgilidir. Bazı saç ilaçları ve şampuanlar, keratin moleküllerindeki hidrojen iyonlarını azaltarak bunların elektrik yük dağılımlarını değiştirirler. Bunun sonucunda keratin molekülleri ve mikrofibril tutamları daha sıkı yapışırlar ve ışığı daha iyi yansıtırlar. Bu tür ürünler kullanıldıktan sonra saçın daha fazla parlamasının nedeni moleküllerde oluşan bu değişikliktendir.

 

Saç kremi kullanınca saçların daha rahat açılması da moleküler seviyede oluşan değişikliktendir. Saç kremlerinde iyonik maddeler bulunur, keratin liflerine bağlanır ve onların elektrik yüklerini etkilerler. Bu durum, birbirlerine yaklaşıyor gibi görünen saç telleri arasındaki itici gücü arttırır. Saç telleri birbirlerinden uzaklaştıklarından birbirlerine dolaşıp kırılmaları zorlaşır.

 

Deri, tırnak, ipek, yün ve tüy birbirlerinden farklı maddelerdir. Ama hepsi keratinden oluşmuştur ve hepsi keratinin kendine has özellikleri nedeni ile çeşitli özellikler kazanmışlardır. Mesela saçın ve derinin esnek olması önemlidir. Ama tırnaklar sert olmalıdır.

 

Keratinin tüm bu maddelerde “koruyucu” olarak ön plana çıkıyor olmasıdır. Deriyi koruyan madde keratindir. Derinin ne kadar korunaklı ve özel bir malzeme olduğu bilinmektedir. Keratin, kendine has moleküler yapısı ile deriyi dış etkilere karşı korunaklı bir hale getirir, derinin yapısını özel bir şekilde belirler. Bir örnek vermek gerekirse derinin gözenekli yapısı insanın hayatta kalabilmesi için son derece önemlidir. Bu gözenekli yapının olmaması durumunda vücuttaki fazla ısı ve suyun dışarı çıkması mümkün olmaz ve insan ateşlenerek ölür.

Keratin bu gözenekli yapının temelini oluşturur. Sürekli olarak dış ortamla ve çeşitli mikroorganizmalarla karşılaşan deri, bütün bunlara karşı koyabilecek gücü keratinle kazanmıştır. Aynı şekilde saçların ve tırnakların korunması da bu özel molekülün işlevlerine bağlıdır.

 

Cildinizin ve saçınızın daha parlak, daha canlı ve esnek; tırnağınızın daha sağlam olması kolay uzamasını istiyorsanız keratin içeren ürünler kullanmalısınız.

 

Saç telleri, keratin ve sülfür bağlarının bir birleşimidir. Saç telleri ölü olduğundan “saçın beslenmesi” terimi teknik anlamda imkansızdır. Ancak geçici olarak saç tellerinin daha canlı görünebilmesi, dolgunluk sağlanabilmesi, saç uçlarındaki kırılmanın ve çatallaşmanın azaltılması, fön ve ısı işlemlerinden minimum zarar görmesi ve uzun süreli düz saç elde edilebilmesi (Brezilya fönü olarak bilinir) gibi güzellik ve bakım amacıyla keratin kullanımı tercih edilir. Bu sayede saçın çok daha sağlıklı bir görünüm elde etmesi sağlanır. Ancak, keratin kullanımı hiçbir şekilde saçın yapısını değiştirmez, saç dökülmesine karşı hiçbir olumlu etki yapmaz. Sadece keratin içeren ürünlerin kullanımı bırakıldığı anda saç eski haline döner. Ancak unutmamak gerekir ki birçok ürün sadece keratin değil birçok farklı aktifi de senkronize olarak içerebilir ve kullanılan diğer aktifler bu ürünlerin daha uzun süren kalıcılıkta memnuniyet seviyesini artırabilir.